Aklı
başında olan insan,
ne
dünya umûrundan (işlerinden) kazandığına mesrûr olur (sevinir)
ve
ne de kaybettiği şeye mahzûn olur.
Zîrâ
dünya durmuyor, gidiyor.
İnsan
da beraber gidiyor.
Sen
de yolcusun.
Sen
de gidiyorsun.
Bak,
ihtiyârlık şafağı kulakların üstünde tulû‘ etmiştir (doğmuştur).
Başının
yarısından fazlası beyaz kefene sarılmış.
Vücûdunda
tavattun etmeye (yerleşmeye) niyet eden hastalıklar,
ölümün
keşif kollarıdır.
Maahâzâ
(bununla
beraber), ebedî ömrün önündedir.
O
ömürde, bâkîde göreceğin rahat ve lezzet,
ancak
bu fânî ömürde sa‘y ve çalışmalarına bağlıdır.
Senin
o ömr-ü bâkîden hiç haberin yok!
Seni
ölüm sekerâtı (can çekişmesi) uyandırmadan evvel uyan!
ALINTI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder