17 Kasım 2012 Cumartesi

Bildiklerini unut

“Bildiklerini unut” diyor DOST.
“Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla.
Zanlarını, yargılarını, önyargılarını
ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et.
Gıybet etme sakın,…
bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker.
Kimsenin aleyhine konuşma, uzaktan atıp tutma,
insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın.

Senin gönlün değişirse dünya değişir.
Birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, 
onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar.
Kainatın matemetiğidir. Bir koyar, bir alır insan.
Bilmeden kendi hesabını dürer”
diyor DOST… 

“Hiçbir konuda emin olma
diyor DOST… Kendini ayrıcalıklı sayma.
Konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme.
Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir.

Nazlı nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir.
Herzaman başkalarından öğrenmeye açık ol.
En iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük konuşma.
Cümlenin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy.
Açık bir kapı bırak daima. 

Ne kadar bilsen de hiçbirzaman yeterince bilemeyeceğini unutma.
Tevazudan şaşma.
Ancak o zaman kurtulabilirsin bilginin cehaletinden”
diyor DOST…

Şems-i Tebrizi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder